Herhafta bir gezi,seriye bağladım artık
İnsanlar hafta sonları yorgunluk atmak için kafa dinlerken ben tam tersini yapıyorum
Bir terslik var bu işte


Gidiş dönüş tam 335 km,cup motor ve geneli stabilize bir yol ,ve tek başıma
İğne adaya bir kaç defa gitmiş olmama rağmen daha ilerisinde bulunan sınıra bitişik köye gidememenin bir burukluğu vardı içimde
Bu hafta sonuda oraya gittim,ama kalıplaşmış yol düzelgahından değilde,biraz daha doğaya yakın yollardan ! Orman


Google map linki burada



Herzamanki rota başlangıcım olan Alpullu dan birkaç kare







Sonbahar geldi sayılır,renkler solmaya başlıyor



Gezinin ilk dakikalarında foto makinemin pillerinin şarjlarının bitik olmasından dolayı çuvallıyorum,
yanımda bulunan 12 adet jarjlı pilin hepsi bitik,bu köyden 4 adet daha kalem pil alıp yola koyuluyorum
Ama çakma sony lerde daha 20 foto çekmeden bitiveriyor etti 16 adet pil
İleriki köyden bir 4 tane daha alıyorum 20 adet,nükleer bomba gibiyim










Bir ara dalgınlıkla rotayı karıştırdığımı sandım,Ceyar,Boby,Pamela,Dallas
Şükürki bayrağı gördükten sonra jeton düştü













Karpuz tarlası



Hiç tasnif etmediğim bir durum,tam yol kenarında insanlara kötü örnek olabilecek bir görüntü
Amcacım ne işi var o kutuların orada hiç yakışıyormu trakyalıya cola fanta filan


Herhalde yabani hayvanları uzaklaştırmak amaçlı yapılmış bir buluş



Üsküpten birkaç kare















Tırmanmaya başlıyorum


















Büyük bir kayanın üzerinde,manzara eşliğinde karnımı doyuruyorum






Yola devam












Dupnisa ayrımına yaklaşırken bir dere,ve su tertemiz





















Yine köprü altı

Şu suyun geldiği noktaya doğru sıkılmadan yürüyebilirim,ama zaman ve tehçizat



Ben soldan devam ediyorum



Dikkat ediyorumda buralar hep orman,tarla hiç yok gibi,
Herhalde bu yüzden biraz yokluk var,evlerin hallerinden ben bunu anlıyorum













Terk edilmiş bir yol,neden böyle dedim İleride öyle yerler varki motorla dahi zor ilerliyorum
Başıma birşey geldiğinde beni tanıyan insanlar an az 100 km mesafedeler... Allah korusun
Bura ve çevrede bulunan köylerdeki insanlar gayet iyiler ,birşey sorduğunuzda içtenlik ile size yardımcı olmaya çalışıyorlar


























Şu yolda ilerlerken,fışır fışır diye bir ses gelmekte tekerleklerden,duruyorum bakıyorum birşey yok
İlerlerken dikkat ediyorumki her üzerinden geçtiğim kuru yapraktan çıkıyormuş bu ses







Tam bu noktada GPS yine bozuluyor yine ayni sorun ,Sağmı solmu yoksa geri dönmekmi?
Yol sorabileceğiniz hiçkimseler yok,kendinizden çok emin ilerlediğiniz,hiçkimseye sorma zahmetine bile girmediğiniz güzelgahta birden eliniz kolunuz bağlanıveriyor
Soldan devam edip ilk köye varıyorum,oradan yol tariflerini alıp yine yola devam ediyorum

Koltuk altına çakmaklık taktım gps de oradan şarj oluyor,sanıyorumki enerji yetişmediği için bu sorun oluşuyor,alt tarafı 5 amper akü,lambalar zaten sürekli açık,öyle ayarlamış honda,mp3 çalarımda hiç susmaz hep çalar,acaba akümü dayanmıyor,yoksa şarj değerimi az

Neyse çok konuştum







Askeriyenin radarı olmalı


















Demirköye başka açıdan bakmak





















Merak iyi bir şeydir













Karşısı iğne ada,hep burayı ada zannederdim evvelden,hiçte alakası yokmuş,hele iğneyle hiç










Ve iğne ada yoluna çıkıyorum,orman yolundan Beğendiğe malesef ulaşım yok,haritaları inceledim köylüler ile konuştum ama yinede yok



Tapıcaz artık az kaldı, Kremliyeyim mi abi,dur fırça ile kovayı alayım









Beğendiğe doğru yola devam





İşte karşı taraf Bulgaristan







Biraz mola,son durak zaten daha ilerisimi var



















Buraya kadar gelmişiz bir yorgunluk kahvesi içmeden olmaz



















Geziyide burada noktalamış oluyorum,geri dönüşü normal yol düzelgahından tamamladım 160 km Ne varsa şişirdim (50~60)
80 -90 km gibi stabil bir hızda eve ulaştım çok şükür bir aksilik yok

Dönüş yolunda forumdada bulunan Şaban usta ilede karşılaştık,ufak bir sohbetten sonra onlar çerkez köy tarafından ben ise pınarhisar tarafından yoluma devam ettim